Endülüs Gezilecek Yerler | En Popüler Yerler & Yapılar
Endülüs gezilecek yerler konusunda İspanya’nın en popüler bölgelerinden biri. Sevilla, Granada, Cordoba, Cadiz ve Malaga bölgenin en ünlü şehirleri iken El Hamra Sarayı, Granada ve Sevilla Katedralleri, La Mezquita ve Real Alcázar ise ek dikkat çekici yapılarından.

İspanya‘nın güneyindeki Endülüs Özerk Bölgesi, konumu nedeniyle tarihi boyunca hareketli bir yer olmuş. Şehirlerinin büyük kısmını Fenikeliler’in ve Romalılar’ın kurduğu, 800 yıllık hâkimiyetleri boyunca Araplar’ın hem ekonomik hem de kültürel anlamda geliştirdiği, son şeklini ise İspanyollar’ın verdiği bölgede isterseniz lüksün öne çıktığı eğlence dolu bir yaz tatili geçirebilirsiniz.
Sakinlik arıyorsanız, tarihi mekânlara ve müzelere odaklı bir Endülüs gezilecek yerler listesi oluşturabilirsiniz. Hatta dilerseniz koruma alanları ve dağlık kesimleri içeren doğa aktiviteleri ile dolu bir tatil deneyimi yaşayabilirsiniz.
Sizlere yol göstermesi için kendi deneyimlerimden yola çıkarak hazırladığım listenin ilk 5 sırasındaki şehirleri detaylı şekilde gezmek için her birine 2-3 gün süre ayırmanız gerekiyor.
Huelva, Jaen ve Almeria‘ya yönelikse günübirlik ziyaretler planlayabilirsiniz. Tabii, tatil süreniz geniş değilse sadece önemli yerleri ziyaret ederek Endülüs turunuzu tamamlayabilirsiniz.
Endülüs Gezilecek Yerler Listesi

Endülüs gezilecek yerler listemizdeki adı geçen çoğu yere otobüs ve tren seferleri aracılığıyla kolaylıkla giderebilirsiniz. Eğer bütçeniz yeteri kadar genişse daha rahat hareket etme imkânına sahip olmak için araç da kiralayabilirsiniz.
1. Sevilla

Endülüs gezilecek yerler listemizin ilk sırasında yer alan Endülüs Özerk Bölgesi’nin en büyük şehri olan Sevilla, M.Ö. 2. yüzyılda Romalılar tarafından Guadalquivir Nehri’nin sağ kıyısına kurulmuş.
711 yılında Araplar’ın hâkimiyetine geçen kent, kültürel ve sanatsal açıdan bölgenin bayrak gemisi konumuna yükselmiş. 1503‘te ise sömürgelerle gerçekleştirilen deniz ticareti sayesinde Sevilla, İspanya’nın en zengin yerleşimi haline gelmiş.
Araplar tarafından başlatılan ve sonrasında İspanya egemenliği altında devam eden kültürel, sanatsal ve ticari alanlardaki gelişmeler kentin günümüzde gezilecek yerler açısından zenginleşmesine yol açmış.
Kentin görkemli zamanlarından kalma yapıları ve dolayısıyla tarihi hakkında bilgi sahibi olmak isterseniz, gezintinize gösterişli Sevilla Katedrali ile Giralda Çan Kulesi‘nden başlayabilirsiniz. Dini yapıyı ziyaret ettikten sonraysa Real Alcázar ve Torre del Oro ile gezintinize devam edebilirsiniz.
Sevilla ayrıca bölgenin en önemli Flâmenko merkezlerinden biri olarak anılıyor. Eğer bu dans türüne ilgi duyuyorsanız, gezilecek yerler listenize Triana Bölgesi’ni ve Museo de Baile Flamenco’yu ekleyebilirsiniz. Gezinti sırasında yorulduğunuzu hissederseniz, huzur dolu Parque de María Luisa’da mola verebilirsiniz.
2. Granada

Endülüs gezilecek yerler listenize dâhil etmenizi tavsiye edeceğim ikinci şehir olan Granada‘da ise yerleşim günümüzden 5.500 yıl önce başlamış. Ancak kentin tarih sahnesindeki öneminin arttığı dönem, tıpkı Sevilla gibi Araplar’ın İber Yarımadası’nın kontrolünü ele geçirdiği 8. yüzyıla denk geliyor.
11. yüzyıldan itibaren bağımsız bir krallık olarak yönetilen kent, huzurlu yapısı ve kültürel zenginliği ile ön plana çıkıyor.
Sierra Morena Dağları’nın eteğinde, 4 nehrin birleştiği noktada yer alan kentte geçireceğiniz ilk tatil gününde rotanızı mimari harikası El Hamra Sarayı‘na çevirebilirsiniz.
Ardından sarayın kuzeyindeki Generalife Bahçeleri‘ni ziyaret edebilirsiniz. Eskiden Nasri Sultanları‘nın sıcak havadan etkilenmemek için kullandıkları bahçeler, günümüzde müzik festivallerine ev sahipliği yapıyor. Tabii, bu arada İspanya’nın en büyük ikinci dini yapısı Granada Katedrali‘ne de zaman ayırmayı sakın unutmayın.
Granada’da günlük hayata dair fikir sahibi olmak isterseniz, önceliği El Hamra’nın bulunduğu tepenin tam karşısında yer alan Albaicin‘e verebilirsiniz. Geçmişte çingenelerin yaşadığı Sacromonte Mahallesi ise Flâmenko gösterileri ve kayalara oyulmuş yapılarıyla yıl boyunca ilgi odağı oluyor.
3. Cordoba

Guadalquivir Nehri kıyısına kurulu bir diğer önemli Endülüs şehri olan Cordoba, 8. yüzyılda Emevileri’nin eline geçtikten sonra başkent ilan edilmiş.
Bölgede İslam kültürünün en yoğun şekilde hissedildiği yerleşim konumundaki kent, ülkenin idari merkezi haline getirildikten sonra her alanda gelişmiş. Hatta 10. yüzyılda gerek ekonomik gerekse de kültürel anlamda Avrupa’nın önde gelen şehirlerinden biri haline gelmiş.
Cordoba’nın Arap yönetimi altında ne kadar kudretli bir şehir olduğunu anlamak için ziyaret programınızda ilk sırayı La Mezguita‘ya verebilirsiniz. Emeviler’in geniş çaplı restorasyon çalışmaları sayesinde varlığını korumayı başaran Roma Köprüsü‘nün tarihi, M.Ö. 1. yüzyıla kadar uzanıyor.
Torre de la Calahorra içerisinde faaliyetlerini sürdüren Endülüs Müzesi ise kentin tarihine yönelik detaylı bilgiler edinebileceğiniz bir diğer önemli mekân.
Cordoba sivil mimari açısından da konuklarına birçok farklı seçenek sunuyor. Tamamlanması 300 yıl süren Medine Azahara, Arap stilinin inceliklerini anlamanıza yardımcı olurken Eski Şehir Caddesi rengârenk atmosferiyle ilgiyi üzerine topluyor. Benzer yapısıyla Juderia da gezilecek yerler listesine alınmayı hak ediyor.
4. Malaga

Endülüs’teki en büyük ikinci şehir olan Malaga, Akdeniz kıyısında yer alıyor. Kent, bölgedeki çoğu yerleşimden farklı olarak Fenikeliler tarafından kurulmuş. Bu sayede güçlü bir ticaret ağının parçası olan Malaga, erken dönemde gelişme fırsatını bulmuş. Pablo Picasso, Solomon Ibn Gabirol ve Antonio Banderas bu güzel Akdeniz şehrinde doğmuş.
10 yılı aşkın süredir gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda deniz turizmi açısından İspanya’daki en önemli destinasyonlardan biri haline gelen yerleşimin çevresinde birçok popüler tatil beldesi bulunuyor. Bu yerleşimlerin en etkileyicisi hiç kuşku yok ki Marbella.
Arap krallarının yazlıklarının bulunduğu yerleşimin 25 kilometrelik sahil şeridi Golden Mile‘da en prestijli eğlence mekânları sıralanıyor.
Costa del Sol‘un en seçkin marinası Puerto Banus‘a kadar uzanan sahil şeridinde lüks gece kulüplerine ek olarak çok sayıda restoran ve otel de bulunuyor. İç kısımda ise sanat galerileri, tarihi yapılar ve golf sahaları sizleri bekliyor.
Yüksek bir vadinin üst kısmına kurulu Ronda‘ya da Malaga tatiliniz sırasında zaman ayırabilirsiniz. Doğal güzellikleri ile konuklarını büyüleyen yerleşim, günübirlik ziyaret için oldukça ideal.
Köklü tarihe ve zengin mimari çeşitliliğe sahip bir Akdeniz kasabasını ziyaret etmek isterseniz, kesinlikle Nerja‘ya gitmenizi öneririm. Hazır buraya kadar gelmişken zarif komşusu Frigiliana Köyü‘ne de uğrayın.
5. Cadiz

M.Ö. 1104 yılında Fenikeliler’in kurduğu Cadiz, Batı Avrupa’da varlığını koruyan en eski şehri olarak gösteriliyor. Bu nedenle de zengin tarihi birikimine ilgi duyan birçok gezgin, kenti Endülüs gezilecek yerler listelerinin ilk sıralarına yazıyor. ,
711-1262 yılları arasında Arap hâkimiyeti altında kalan şehir, 18. yüzyılda Amerika kıtasıyla gerçekleştirilen ticari ilişkilerin merkezinde yer almış.
Tamamına yakını surlarla çevrili Cadiz‘de en yoğun ilgiyi sahil şeridinde bulunan park ve bahçeler görüyor. Plajlarında huzurlu bir şekilde deniz keyfi yapabileceğiniz kentin merkezinde ise Catedral Nueva, Torre Tavira ve Aziz Felipe Neri Kilisesi gibi mimari harikaları bulunuyor.
Kent merkezindeki gezi programınızı tamamladıktan sonra odağınızı Cadiz‘e yakın konumdaki Jerez de la Frontera ile Tarifa‘ya yöneltebilirsiniz.
Atlantik Okyanusu ile Cadiz Dağları arasında yer alan Jerez de la Frontera, sınırları içerisinde görülmeye değer çok sayıda dini yapı, saray ve müze barındırıyor. Yerleşim ayrıca kültürel açıdan da oldukça zengin içeriğe sahip.
Tarifa ise tarihi birikimi ile kültürel gezilerden hoşlanan bireyleri kendisine çekiyor. Ayrıca Playa de Los Lances, Punta Paloma ve Valdevaqueros plajları sörf tutkunlarının deyim yerindeyse akıllarını başlarından alıyor.
6. Huelva

İspanya’nın en eski futbol kulübüne ev sahipliği yapan Huelva, Cadiz Körfezi kıyısında yer alıyor. Odiel ve Tinto nehirlerinin kesiştiği noktaya Fenikeliler tarafından kurulan şehir, zengin maden yatakları sayesinde gelişme fırsatı bulmuş.
İşin açıkçası Huelva, ne Sevilla kadar büyük ne de Granada kadar ihtişamlı. Ancak bölgenin karakteristik özelliklerini yansıtan mekânları sayesinde yine de ilgi çekmeyi başarıyor.
Muelle Bahçeleri, Santuario de la Cinta ve Huelva Katedrali şehirde ziyaret edilmeye değer yerlerin başında geliyor.
Huelva sınırları içerisinde ayrıca Sierra de Aracane ve Donana Ulusal Parkı isimli 2 doğa harikası yer bulunuyor. Sierra de Aracane, zengin bitki ve hayvan çeşitliliği ile konuklarının Endülüs doğası hakkında değerli bilgiler edinmelerini sağlıyor. Üstelik buraya gittiğinizde fotoğraf çekmek için ideal birçok manzara yakalayabilirsiniz.
543 kilometrekarelik alanı kaplayan Donana Ulusal Parkı ise biyoçeşitlilik açısından Avrupa’nın en özel noktalarından biri olarak değerlendiriliyor.
7. Jaen

Santa Catalina Dağları’nın eteklerine kurulu Jaen, zeytin ve zeytinyağı üretimi ile tanınıyor. Şehir, iç kesimde kalmasının etkisiyle yoğun ilgiden kendisini koruyabiliyor. Bu durum sayesinde gezginler, etrafı doğal güzelliklerle çevrili, tarihi dokuya sahip bir ortamda tatil dönemlerini huzur içerisinde geçirme fırsatı bulabiliyor.
Endülüs’ün doğusundaki yerleşime seyahat ettiğinizde ilk olarak Jaen Katedrali‘ni ziyaret edebilirsiniz.
Andres de Vandelvira‘nın tasarımını yaptığı katedralin hemen yanında ise 19. yüzyıldan beri faaliyette olan ve eşsiz menüye sahip bir tapas bar bulunuyor. Burada karnınızı doyurduktan sonra biraz daha tarihi yapı görmek için Ubeda ve Baeza kasabalarına uğrayabilirsiniz.
8. Almeria

Endülüs gezilecek yerler listelerinize yazmanızı önereceğim bir diğer yerleşimse Almeria. Şehir, Cordoba Halifesi III. Abdurrahman’ın emri doğrultusunda 955 yılında kurulmuş.
Halifenin bu isteğinin arkasında Akdeniz savunmasını güçlendirme isteği yatıyormuş. İnşa edilen liman sayesinde yerel tüccarlar ipek ve hurma gibi ürünlerin ticaretini yapma fırsatı bulmuş. Böylece şehir hem zenginleşmiş hem de bölgedeki önemi artmış.
Tarihi liman kentinde Almeria Katedrali, Santiago Kilisesi ve Paseo de Coches gibi sivil mimarinin en güzel örneklerini ziyaret etme fırsatı bulabilirsiniz.
Kentin kurulduğu tarihten beri varlığını koruyan Alcazaba Kalesi ile iç savaş sırasında hava saldırılarından korunmak için inşa edilen sığınaklar, şehirde ilgi çeken askeri yapıların başında geliyor. Almeria’nın doğal güzelliklerini merak edenler ise kente ulaştıklarında soluğu Cabo de Gata‘da alıyor.
Endülüs Gezilecek Yerler – En Önemli Yapılar
Endülüs tatili için kısıtlı vakti olup nereleri gezeceğine karar veremeyenler için Endülüs gezilecek yerler – en önemli yapılar listesini oluşturdum. Listede sıraladığım tarihi yapılar ve bölgeleri ziyaret ederek Endülüs şehirleri hakkında detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz.
1. El Hamra Sarayı (Granada)

Endülüs gezilecek yerler listenizin ilk sırasına El Hamra Sarayı‘nı yazarsanız tatilinize rüya gibi bir başlangıç yapma fırsatını yakalamış olursunuz. Çünkü saray, gerek çevresiyle uyumu gerekse de farklı tarzdaki süslemeleri ile büyüleyici bir görünüm sergiliyor.
Endülüs İslam Sanatı’nın en ihtişamlı örneği sayılan yapı, ilk olarak 889 yılında küçük bir kale olarak inşa edilmiş. Günümüzdeki ihtişamlı halini ise Muhammed Nasır döneminde almış.
I. Muhammed’in sakallarının kızıl rengine ithafen “El Hamra” ismi verilen yapının en önemli bölümünü Nazari Sarayı oluşturuyor.
Yan tarafında sultanların yazın kavurucu etkilerinden korunmak için kullandıkları Generalife Bahçeleri‘nin yer aldığı sarayın alanı içerisinde ayrıca Al Kazaba isimli bir yerleşim bulunuyor. 5. Carlos Sarayı ise kentin Hıristiyanlar’ın eline geçmesinin ardından Rönesans stilinde inşa edilmiş.
- Adres: Calle Real de la Alhambra, s/n, 18009 Granada
- Ziyaret Saatleri: 08.00-22.45
- Giriş Ücreti: 14 Euro
- Web: alhambra-patronato.es
2. Granada Katedrali

Kentteki dini yapıların büyük bölümü Gırnata Sultanlığı’nın yıkılmasından hemen sonra inşa edilirken, Granada Katedrali‘nin yapımı için 1526 yılına kadar beklenmiş.
1561‘de inşası tamamlanan katedral için önce Gotik tarzda tasarım düşünülmüş. Ancak sonradan bu fikirden vazgeçilmiş ve İspanyol Rönesans stili daha uygun bulunmuş.
Katedralin iç kısmına Ecco Homo, San Jeronimo ve El Perdon isimlerini taşıyan üç farklı girişten ulaşılıyor. Ziyaretçilerin büyük bölümü, yapının içerisindeki gezintilerine Alonso Cano’nun imzasını taşıyan ana sunağı inceleyerek başlıyor.
Katedralin en gösterişli kısmındaki incelemenizi tamamladıktan sonra ayrı bir giriş kapısı bulunan Kraliyet Şapeli‘ne geçebilir ya da kent, katedral ve kraliyet ailesine ait görsellerin sergilendiği müze bölümlerini ziyaret edebilirsiniz.
- Adres: Calle Gran Vía de Colón, 5, 18001 Granada
- Ziyaret Saatleri: 10.00-18.30
- Giriş Ücreti: 5 Euro
- Web: catedraldegranada.com
3. Sevilla Katedrali & Giralda Çan Kulesi

Kentin ekonomik gücüne vurgu yapması amaçlanan Sevilla Katedrali, ilk olarak Kastilya Krallığı’nın bölgeyi ele geçirmesinin ardından mevcut caminin kiliseye dönüştürülmesi sonrasında hizmet vermeye başlamış. Ancak bu yapı 1356‘daki depremde yıkılınca 1401-1507 yılları arasında günümüzdeki katedral inşa edilmeye başlanmış.
42 metre yüksekliğindeki nef bölümü ile konuklarını etkilemeyi başaran dini yapı, Gotik mimariye sahip dünyanın en büyük katedrali olma özelliğini taşıyor.
Hemen yanı başında yükselen Giralda Çan Kulesi ise katedralin yerini aldığı camiden günümüze ulaşabilen tek bölüm olmuş. Fas’taki Kutubiye Camii‘nin minaresi örnek alınarak inşa edilen yapının üst kısmına sonradan Rönesans stili bir ek yapılmış. Katedrale gelen birçok gezgin etkileyici kent manzarasının tadını çıkarmak için kulenin üst kısmına çıkıyor.
- Adres: Av. de la Constitución, s/n, 41004 Sevilla
- Ziyaret Saatleri: 11.00-18.00
- Giriş Ücreti: 9 Euro
- Web: catedraldesevilla.es/cultural-visit/
4. Real Alcázar (Sevilla)

Moro kökenli sultanlar için 913 yılında inşa edilen Real Alcázar, halen İspanya Kralı tarafından kullanılıyor. Bu nedenle aktif durumdaki sarayların en eskisi olarak anılan yapı sonradan eklenen bölümleriyle bir hayli görkemli hale gelmiş.
Genişletme çalışmalarını ilk olarak 11. yüzyılda Al-Muwarak Sarayı‘nı inşa ettiren Abbasiler başlatmış. Bir sonraki yüzyılda ise Muhavvidler, yapı grubunun doğusuna Patio del Crucero’yu yaptırmış.
Sarayın etkileyici görünümü, kenti ele geçiren III. Fernando’yu da etkilemiş ve Alcázar’ı idari merkez haline getirmiş. Oğlu X. Alfonso da bu geleneği Patio del Crucero yerine Gotik tarzda bir saray yaptırarak devam ettirmiş. Yapı grubuna son eklenen kısımsa I. Pedro Sarayı olmuş.
- Adres: Patio de Banderas, s/n, 41004 Sevilla
- Ziyaret Saatleri: 09.30-19.00
- Giriş Ücreti: 5,50 Euro
- Web: alcazarsevilla.org
5. La Mezquita (Cordoba)

Endülüs gezilecek yerler listenizin Cordoba şehrine ayırdığınız bölümde ise La Mezquita‘ya öncelik verebilirsiniz. Endülüs Emevileri’nin kentte inşa ettirdikleri 600 camiden biri olan yapının temeli 786‘da I. Abdurrahman tahttayken atılmış.
Sonraki sultanların boyutunu genişlemeye yönelik çalışmalar yaptırdıkları cami, 13. yüzyılın ortalarında katedrale dönüştürülmüş.
Kastilyalılar’ın dönüştürme işlemi sırasında mimari özelliklerini büyük oranda korudukları katedralin her duvarında farklı süslemelere sahip onlarca şapel bulunuyor.
Her bir kolon üzerindeki detaylar da estetik açıdan kusursuz görünüm sergiliyor. Çan kulesi haline getirilen minare ise 1589 depreminde ağır hasar alınca yerine yenisi inşa edilmiş.
- Adres: Calle Cardenal Herrero, 1, 14003 Córdoba
- Ziyaret Saatleri: 10.00-19.00
- Giriş Ücreti: 10 Euro
- Web: mezquita-catedraldecordoba.es/en/
6. Picasso Müzesi (Malaga)

Sürreal ve Kübik sanat akımlarının öncüsü ünlü ressamın çalışmalarını inceleme fırsatı bulacağınız Picasso Müzesi, 2003 yılında kapılarını ziyarete açmış.
16. yüzyılın ilk yarısında Diego de Cazalla için inşa edilen Buenavista Sarayı‘nın içerisinde faaliyetlerini sürdüren kültürel tesiste Picasso’ya ait 285 çalışma sergileniyor.
Sanatçının doğduğu Plaza de La Merced ile arasında sadece 200 metre mesafe bulunan müzede Picasso’nun gelini ve torunu tarafından bağışlanan yağlı boya tabloların, çizimlerin, heykellerin ve eskizlerin dışında aynı akımı benimsemiş isimlerin çalışmaları da sergileniyor.
- Adres: Palacio de Buenavista, Calle San Agustín, 8, 29015 Málaga
- Ziyaret Saatleri: 10.00-20.00
- Giriş Ücreti: 8 Euro
- Web: museopicassomalaga.org/en
7. Costa del Sol (Malaga)

Fransa’nın Côte d’Azur Bölgesi’ne benzer yapıdaki Costa del Sol, son 60 yıl içerisinde artan popülaritesi ile Malaga‘ya gelen gezginlerin uğrak noktası haline gelmiş durumda.
100 kilometrelik sahil şeridini kaplayan bölgede eskiden kendi halinde olan balıkçı kasabaları, günümüzde kültürel açıdan zengin, eğlence dolu ve kimi kısımlarında lüksün öne çıktığı yerleşimlere dönüştüklerinden beri her yaştan gezgini kendilerine çekmeyi başarıyor.
Tatil bölgesinde neredeyse her yerleşim, farklı bir kesime hitap ediyor. Torremolinos, eşcinsel bireylere rahat hareket edebilecekleri özgür bir ortam sunuyor.
Benalmádena‘da tematik eğlence parkları ve akvaryumlar bulunuyor. Fuengirola, ailelere ve su sporlarına tutkun bireylere aradıkları ideal ortamı sunarken Mijas otantik beyaz köyleri ile zarif bir görünüm sergiliyor.
Bölgenin en popüler yerleşimi konumundaki Marbella‘da, lüks bir tatil deneyimi yaşamak için ihtiyacınız olan her şeyi bir arada bulabilirsiniz. İspanyol tarzı yaşam stiliyle iç içe olmak istediğinizde ise rotanızı Estepano‘ya çevirebilirsiniz.
8. Pueblos Blancos (Beyaz Köyler)

Endülüs’te “Beyaz Köy” denildiğinde akla ilk olarak Malaga’daki Ronda geliyor. Ancak Cadiz sınırları içerisinde de eşsiz güzellikte beyaz badanalı evlerle kaplı küçük yerleşimler bulunuyor.
Deneyimli gezginlerin uğrak noktası olan, bölgeye ilk defa gidenlerin ise genelde şans eseri adlarını öğrendikleri Beyaz Köyler ya da yerel dildeki karşılığıyla Pueblos Blancos, aslında hem Müslümanlar hem de Hıristiyanlar tarafından savunma amacıyla inşa edilmiş. Ancak günümüzde muhteşem atmosferleri ile popüler cazibe merkezleri haline gelmiş durumdalar.
Cadiz’de bu sıfatla tanımlanan 28 yerleşim bulunuyor. Alcalá de los Gazules, Algar, Arcos de la Frontera başta olmak üzere hemen hemen tüm köylerde zeytin ve zeytinyağı üretimi başlıca geçim kaynağı.
9. Puente Nuevo (Ronda)

Ronda’nın tarihi bölümü La Ciudad ile modern tarafı El Mercadillo‘yu birbirine bağlayan Puente Nuevo, 1759-1793 yılları arasında inşa edilmiş. Tasarımını Jóse Martin de Aldehuela’nın yaptığı yapı, kentteki 3 köprünün en yenisi olduğu için bu isimle anılıyor.
Guadalevin Nehri’nin oluşturduğu 120 metre derinliğindeki vadinin aşılmasını sorun olmaktan çıkaran köprü, manzarası nedeniyle kente gelen gezginlerin uğrak noktalarından bir tanesi. Eğer yapının orta kısmında yer alan odaya girecek olursanız, mimari detayları ve yapım süreci hakkında detaylı bilgiler öğrenebilirsiniz.
10. Cabo de Gata / Nijar National Park (Almeria)

Endülüs gezilecek yerler listenizi noktalamadan önce doğal güzelliklerine şahit olabilmeniz adına Almeria gezinize Cabo de Gata‘yı eklemenizi tavsiye ederim.
Endülüs’teki en geniş kıyı koruma alanı olan ulusal park, Avrupa’nın en eski jeolojik oluşumlarından bir kısmına ev sahipliği yapıyor. Bu volkanik oluşumların tamamına yakını Sierra del Cabo de Gata‘nın püskürttüğü lavlar sayesinde meydana gelmiş.
Sürdürülebilir turizmin desteklendiği Nijar Ulusal Parkı‘nda kuş gözlemi, doğa fotoğrafçılığı, keşif gezileri, dalış turları gibi aktivitelere katılarak keyifli zaman geçirebilirsiniz. Alternatif olarak bölgedeki köyleri de ziyaret edebilirsiniz.
Endülüs gezilecek yerler yazısı boyunca İspanya’nın en güzel bölgerinden Endülüs’te gezip görülmesi gereken önemli kasaba ve şehirlerin yanı sıra önemli yapılar hakkında da bilgiler paylaşmaya çalıştım. Eğer sizin de şu noktaları da Endülüs gezilecek yerler listenize eklemelisiniz dediğiniz yer varsa yorum yazın, bizimle paylaşın.
Bu yazımın sonuna gelmiş bulunuyoruz. Şehirde daha detaylı gezmek için diğer yazıları da okumayı unutmayın.
Hoşçakalın, seyahatle kalın….
Şimdiden keyifli geziler dilerim.